Sayfalar

15 Şubat 2021 Pazartesi

Yalan hakkında Peygamber efendimizin tavsiyesi nedir ?

Yalan söylemenin “Allah rızası için” yapıldığı günümüzde, Efendimiz’in (s.a.v) tavsiyesi nedir?

Efendimiz (s.a.v) latife yapmayı çok severdi, bu sebeple yaşlı kadınlara ve çocuklara latifeler yapardı; ama bizlere de örnek olacak bir ölçü koymuştur kendileri.


İmam Gazzālī İhya adlı eserinde Hz. Ömer (r.a)’den nakletmiştir: ‘’Gülmesi çok olanın heybeti azalır. Mizah yapan kıymetini kaybeder. Kim bir şeyi fazla yaparsa onunla tanınır. Konuşması fazla olanın hatası çoğalır. Hatası çok olanın hayâsi azalır. Hayâsi azalanın takvası azalır. Takvası azalanın da kalbi ölür.’’


Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

‘’Başkalarını güldürmek için yalan söyleyene yazıklar olsun!’’ (Tirmizi, Zuhd; 10)

‘’Kul şaka da olsa yalan söylemeyi, doğru da olsa münakaşa etmeyi bırakmadıkça iyi bir mu'min olamaz.’’ (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2, 352, 364).

Peki efendimiz (s.a.v) hiç latife yapmaz mıydı?

Efendimizin (s.a.v) latifesini vermeden önce kendisinin “Muhakkak ki ben de latife ederim; fakat sadece doğruyu söylerim’’ sözünü asla unutmayalım.


İşte Efendimizin (s.a.v) latifelerinden bir latife:

Göçebelerden bir kişinin ismi Zāhir (r.a) idi. Bu zāt zaman zaman Hz. Peygambere (s.a.v) çölden hediyeler getirir ve Peygamber de gideceği zaman kendisine gerekli olan yollukları ve ihtiyaçları verirdi. Hz. Peygamber:

-  “Zāhir bizim göçebemizdir. Biz de onun şehirde oturan adamlarıyız” derdi.

Peygamberimiz (s.a.v) onu çok severdi. Fakat kendisi şekil bakımından güzel görünüşlü olmayan bir kişiydi. Bir gün pazarda eşyasını satarken Hz. Peygamber (s.a.v) gidip arkadan onu kucakladı. Zāhir, Hz. Peygamber’i göremiyordu.

- “Bu kimdir? Beni bırak!” dedi ve yüzünü çevirince baktı ki Rasûlullah! Sırtını onun göğsüne iyice yasladı. Hz.Peygamber (s.a.v) de:

- “Bu köleyi satıyorum. Alan yok mu?” diye takıldı. Zāhir (r.a):

- “Ey Allah’ın Rasûlu! Eğer ben köle olsaydım ve beni satsaydın hiç para etmediğimi görecektin” dedi. Hz.Peygamber (s.a.v):

- “Fakat Allah’ın katında senin değerin yüksektir” buyurdu.


• Zāhir’in (r.a) yerinde kim olmak istemez ki? Dünya ve içindekiler Zāhir (r.a) için Efendimizin başını yasladığı göğsünün şefkat ve merhameti kadar kıymetli olmayacaktır. Bizler de ahireti dünyaya satmama adına şaka dahi olsa yalan söylememeliyiz, giybet etmemeliyiz ve “emrolunduğumuz gibi dostdoğru” olmalıyız. Rabbim bizleri özü ve sözü doğru olanlardan eylesin.

Kadı Yahya bin Eksem Hz.

 🌴🌴🌴🌷🌹🌷🌴🌴🌴


📖 Kadi Yahya bin Eksem hazretleri vefat edince, rüyada görüp halini sordular. O da, (Allahü teâlâ bana, (Ey kötü ihtiyar, şunları niçin yaptın?) diye beni azarlayınca beni büyük bir korku kapladı. Ben de, "Ya Rabbi, böyle sorguya çekileceğimi bildirmediler" dedim. (Ne bildirdiler?) buyurdu. Ben de râvilerin ismini sayarak, (Ben azimüşşan Müslüman olarak saçı sakalı ağaran kuluma azap etmekten hayâ ederim) buyurduğunu bildirdiler, dedim. (Sen ve râviler sadıksınız. Ben de seni mağfiret ettim) buyurdu.


📌 Bir kişi, insanları Allah’ın rahmetinden ümitsizliğe düşürür, onlara hep zorluk gösterirdi. Kıyamette Allahü teâlâ buna, (Sen kullarıma rahmetimden ümit kestirdin. Bugün sen de rahmetimden mahrum kaldın) buyuracaktır.


✒️ O halde her mümin, Allahü teâlânın azabından korkmakla beraber, rahmetinden de ümidini kesmemelidir! 📚(İ.Gazali, k.s)


*Bunu Mutlaka Düşün*


💡 Müslüman ömrünün sonuna doğru, öleceği zaman daha çok Allahü teâlâya hüsnü zan etmelidir. Yani (Ben çok günahkâr isem de Allahü teâlâ beni affeder) diye ümit etmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

*(Ölürken mutlaka Allahü teâlâya hüsnü zan edin.)* 📚[Müslim]


💡 (Allahü teâlâ buyurdu ki: Kulum beni nasıl zannederse, ona zannettiği gibi muamele ederim.) [İ.Ahmed, İbni Hibban] (Yani Allah beni affeder diye ümit ediyorsa onu affeder. Allah’tan ümidini kesmişse, ben mutlaka Cehennemliğim diyorsa Cehenneme gider.)


📝 Kötü kimseye hüsnü zan edilmez. İçki içene veya başka günahı işleyene suizan edilmez mi? Suizan etmemeli demek de yanlış. 

Bir kimse, dini yıkmaya, gençleri kâfir yapmaya uğraşır veya haramlardan birinin iyi olduğunu söyleyerek bunun yayılması, herkesin yapması için uğraşırsa, yahut Allahü teâlânın emirlerinden birinin gericilik, zararlı olduğunu söylerse, buna kâfir denir. Müslüman olduğunu söyler, namaz kılar, hacca gitse de buna, (Zındık) denir. Müslümanları aldatan böyle iki yüzlüleri Müslüman sanmak, ahmaklık olur. 


☘️☘️🌷🌹🌷☘️☘️


*Günah Olan Zan*


📝 *Soru:* Kur'an-ı kerimde bazı suizanların günah olduğu bildiriliyor. Bunlar hangisidir?


📒 *Cevap:* Suizan, bir kimseyi kötü zannetmektir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

*(Ey iman edenler, suizan etmekten kendinizi koruyun! Zannetmenin bazısı günahtır.)* 📚[Hucurat 12]


📌 Günah olan zan, iyi kimseyi kötü zannetmektir. Günahının affolunmayacağını sanmak, Allahü teâlâya suizan olur. Müslümanı fasık zannetmek suizan olur. Suizan haramdır. Haram işleyen kimseyi bilir ve onu sevmezse, suizan olmaz, buğd-i fillah olur, sevap olur.

Müslümanın bir ayıbını görünce, ona hüsnü zan etmeli, teviline çalışmalıdır! Kalbe gelen bir düşünce, suizan olmaz. Kalbin o tarafa kayması, meyletmesi suizan olur. Hadis-i şerifte,  *“Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur”* buyuruldu. 📚(Müslim)


📌 Salih veya fasık olduğu bilinmeyen Müslümana hüsnü zan etmelidir! Hüsnü zan, suizannın tersidir. Bir kimseyi iyi zannetmektir. Hüsnü zan edileceklerin başında Allahü teâlâ gelir. Hadis-i şerifte,  *(Allahü teâlâya hüsnü zan etmek ibadettir)* buyuruldu. Allah’ın rahmetinin, affının bol olduğunu bilmelidir. Günahlarımız çok olsa da Allahü teâlânın affedebileceğini düşünmek hüsnü zan olur. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: 

*“Ey günahı çok olan kullarım, Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin! Allahü teâlâ, bütün günahları affeder. O sonsuz mağfiret ve nihayetsiz merhamet sahibidir.”* 📚(Zümer 53)


🖍️ Elbette bu günahların içinde şirk, küfür yoktur. Ahirette Allahü teâlâ dilerse her günahı affedeceğini fakat şirki, küfrü asla affetmeyeceğini bildiriyor. Dünyada iken şirkten, küfürden tevbe edeni de affeder. İmansız olarak öleni ise asla affetmez.

Müslümanın hüsnü zannı şöyle olmalıdır: Bir çocuk görünce, bunun günahı yoktur, benim günahım vardır. O halde bu çocuk benden daha faziletlidir. Bir yaşlı Müslüman görünce, bunun ibadeti benden daha fazladır, o halde benden daha faziletlidir. Bir İslam âlimi görünce, ben cahilim, bu benden ziyade âlimdir, öyle ise, benden daha faziletlidir. Bir cahil görünce, bu bilmeden günah işler. Ama ben bilerek işlerim, öyle ise, bu benden efdaldir. Bir kâfir görünce, olur ki, dünyadan iman ile gider. Benim imanla gidip gitmeyeceğim ise, belli değildir. Şu halde, benden daha faziletli olabilir diye düşünmeli! 📚(İslam Ahlakı)


🌺 Niyet kalble olur. Suizan, haset etmek gibi kalble işlenen günahlar hariç, sadece kötülük yapmaya niyet etmekle günah yazılmaz.


🌴🌴🌴🌷🌹🌷🌴🌴🌴

*Suizan ve Münafıklık*

 🌴🌴🌴🌷🌹🌷🌴🌴🌴


🌺 İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: 

*Kim, zan ile, başkasının kötü olduğunu kabul ederse, onu gıybet eder, ona dil uzatır. Onu kötü, kendini iyi bilir. Bu da, helakine sebep olur.* 


📒 Günah işleyen Müslümana kâfir denmez. Çünkü Ehl-i sünnete göre, bir insan günah işlemekle kâfir olmaz. Bid'at fırkaları, günah işleyene, kendileri gibi düşünmeyen Müslümanlara kâfir demek sapıklığında bulunmuşlardır. 


🖍️ Bir savaşta, kelime-i şehadet getiren birisini öldüren kimseye, Resulullah efendimiz,  *(Kelime-i şehadet söyleyen kimseyi niçin öldürdün?)* buyurdu. O kimse de, (Dili ile söylüyordu ama kalbi ile inkâr ediyordu) dedi.  *(Kalbini yarıp da baktın mı?)* diyerek onu tekdir buyurdu.

Onun için mümine kâfir demekten, ona lanet etmekten sakınmalıdır! Lanet, sahibine döner. Hadis-i şerifte,  *(Kul, lanet edince, lanet edilen buna müstehak değilse, kendine döner)* buyuruldu. 📚(Beyheki)


🌹 Hadis-i şerifte,  *(İnsanların kalblerini yarmak, gizli şeylerini anlamak için emrolunmadım)* buyuruldu. 📚(M. Kâinat)


🌹 Zan ile hareket etmek yanlıştır. Zan kesin bilgi değildir. Kur'an-ı kerimde de mealen buyuruldu ki:

*(Zan, haktan [ilimden] hiçbir şeyin yerini tutmaz.)* 📚[Yunus 36]


*(Ey iman edenler! Suizan etmekten kendinizi koruyun!)* 📚[Hucurat 12]


📝 Muhammed Hadimi hazretleri buyuruyor ki: 

Bir Müslümanın bir işinde veya sözünde 99 küfür ihtimali olsa, bir iman ihtimali olsa, bu kimseye kâfir denilmez. Müslümana hüsnü zan etmek gerekir. Sözlerini, işlerini mümkün olduğu kadar iyiye yormalıdır. Müslümanın hayırlı ve salih olduğuna inanmak, ibadet olur. Bir Müslümana suizan ederek ona inanmamak, kötü huylu olmayı gösterir. İşittiğini sormalıdır. Söz sahibine hemen suizan etmemelidir. Şeytanın kalbe getirdiği vesveselerden en çok başardığı, suizan vesvesesidir. Suizan etmek haramdır. Bir sözden iyi mana çıkarmaya imkan bulunamazsa, bunun yanlışlıkla veya unutarak söylenebileceği düşünülmelidir.📚(Berika)


📖 İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:

Bir Müslümanı suçlu sanarak, dedikodu yapmak, çok çirkindir. Zan ile, bir Müslümana sapık demek, münafık demek, kincilik olur. Bu iftiralar doğru değilse, söyleyen sapık ve kâfir olur. Hadis-i şerifte  *(Müslümana kâfir diyenin kendisi kâfir olur)* buyuruldu. 📚(Buhari)

Münafık, Müslüman görünen kâfirdir. Fakat, günah işleyen Müslümana kâfir denmez. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

*(Mümin, gıpta eder, imrenir münafık ise, haset eder.)* 📚[İ. Maverdi]


*(Müslüman hayırlı olur. Haset edince hayır kalmaz.)* 📚[Taberani]


📒 İbni Hacer hazretleri buyurdu ki: (İtikatta Ve Amelde Münafıklık) Söz Verme Hükmü

Nifak, yani münafıklık, zahirin batına uymaması demektir. Sözü, özüne uymaz. İtikad edilecek şeylerde münafıklık yapmak küfürdür. İşlerinde ve sözlerinde münafıklık yapmak, haram olur. İtikadda, imanda münafıklık, diğer küfürlerden daha fenadır. İfa etmek, yerine getirmek niyetiyle söz vermek caizdir, hatta sevaptır. Böyle vaadi ifa etmek vacip değildir, müstehaptır. İfa etmemek tenzihen mekruh olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

*“Bir kimse, yapmak niyeti ile verdiği sözü tutamazsa günah olmaz.”* 📚(Tirmizi)


✒️ Yalan söylemek münafıklık alametidir. Fakat her yalan söyleyene münafık denmez.  *(Münafığa en ağır gelen namaz, yatsı ile sabahı cemaatle kılmaktır)* hadis-i şerifinden dolayı, sabah namazına mescide gelmeyen herkese münafık demek doğru olmaz. 📚(Buhari)


🌴🌴🌴🌷🌹🌷🌴🌴🌴

*Müdara Yapana Münafık Denmez*

 🌴🌴🌴🌷🌹🌷🌴🌴🌴


🖊️ Bir Müslüman, yabancı bir diyarda, dinsizlerin arasında kalıp, namazlarını gizli kılsa, zaruretlerden dolayı mümkün mertebe Müslümanlığını gizlese, bu kimseye münafık denmez. Buna müdara denir. 

*Müdara,* dini zarardan kurtarmak için dünya menfaatinden vermek, insanlarla iyi geçinmektir. Hadis-i şeriflerde  *(Allahü teâlâ, farzları yapmamı emrettiği gibi, müdara etmemi de emretti) ve(Müdara sadakadır) buyuruldu.* 📚[Deylemi]


*Gücü Yettiği Halde Günahtan Alıkoymayan*


📌 Müdaranın zıddı, müdahenedir, dünyalık ele geçirmek için dinden taviz vermektir, haramdır. Hadis-i şerifte  *(Gücü yettiği halde günah işleyene müdahene edip, nehy-i münkeri terk eden, kabrinden maymun ve domuz şeklinde kalkar)* buyuruldu. 📚(Şir’a)


🖍️ Kendine veya başkasına zarar gelme korkusundan dolayı iyiliği emredip haramı men etmek mümkün olmazsa, böyle durumlarda fitneye mani olmak için susmaya müdara denir. 

Cihadda hile yapmak, yalan söylemek caiz ve gerekir. Mesela, düşmanın biri, Hazret-i Ali’nin karşısına aniden kılıçla çıkıp, (Şimdi seni benim elimden kim kurtarabilir?) der. Hazret-i Ali de, parmağı ile adamın arkasını gösterip (Peki dövüşelim, fakat iki kişiyle mi?) der. Düşman, arkamdaki kim diye bakınca, Hazret-i Ali, kılıcını çekip, düşmanını zararsız hâle getirir. Düşmanı, (Bana hile yaptın?) der. Hazret-i Ali de (Harb hiledir) hadis-i şerifini bildirip, ama sen de beni gafil avlayacaktın der. Yani senin yaptığın hile değil miydi demek ister. O halde Müslümana suizandan sakınmalıdır!


✒️ *Soru:* Bir kimsenin namaz kılıp kılmadığını takip etmek, araştırmak suizan olur mu?


📝 *Cevap:* Sebepsiz takip, suizan olur. Önemli bir sebep için olursa, mesela onunla evlenmek gerekiyorsa, o zaman caiz olur.


*İşin aslını öğrenmeden*


📒 *Soru:* Eskiden halkın, padişaha "Kulunuz" diye kendini takdim ettiği, padişahın da halka, "Kulum" dediğini işitiyoruz. Yalnız Allah’a kul olunmaz mı?


📖 *Cevap:* Bazı kelimeler birkaç manaya gelir. Cümledeki yerlerine göre manaları değişir. Kul, mahluk, insan, köle, bende, emir altında bulunan, tâbi, mensup gibi manalara gelir. 


🌺 Sultana bağlı askerlere Kapı kulu denirdi. Bende kelimesi de kul demektir. Bendeniz, kulunuz demektir. Bu tabir bugün bile tevazu ifadesi olarak kullanılmaktadır. Padişahlar, tebeasından olan sadık yardımcıları için "Kulum" tabirini kullanırlardı. Burada kulum, sağ kolum demektir.

Mevla kelimesi de yedi manaya gelir. Meşhur olan üç manası ilah, köle ve efendi demektir.

(Mevlamızın rahmeti boldur) cümlesinde mevla, ilah manasındadır. 


🌺 (Mevlana Halid-i Bağdadi, Mevlana Celaleddin-i Rumi kıymetli zatlardır) cümlesindeki mevla kelimesi, efendi demektir. Mevlana, efendimiz demektir.


🌺 (Hazret-i Bilal, Hazret-i Ebu Bekrin mevlası idi) cümlesinde mevla, azat edilmiş köle manasına gelir. Bunun gibi bir çok kelime kullanıldığı yere göre mana alır. Sultanlar veya diğer büyük zatlar hakkında şanlarına yakışmayan bir şey duyunca, işin aslını öğrenmeden onlara suizan etmemelidir.


🌴🌴🌴🌷🌹🌷🌴🌴🌴

Güzel bir dua

 Ya Rahîm!...

Yerde ve gökte sana itâat edenlere merhamet eyle.


Ey Kerîm ve Latîf olan Allah’ım! 

Lütuf ve keremin hürmetine bütün günahlarımızı, hatâ ve kusurlarımızı affeyle.


Deyyân İsm’i Celil”inle

Üzerimizde ki her türlü borçtan bizleri kurtar Allahım...


Rabbim!

Kerem’in ve Fazl’ınla eğriliklerimizi düzelt. Kötülüklerimizi iyiliğe tebdîl eyle.

Kalan ömrümüzde bizi kötülüklerden koru Allahım...


Yâ Hafız!

Dilimiz sürçtüğünde, ayağımız kaydığında, savrulduğumuzda bizleri muhafaza eyle Allah’ım...


Râzı olmadığın, şeyleri bize çirkin göster, râzı olduklarını sevdir.

Bizlere râzı olduğun işleri yapmayı nasîb eyle Allah’ım...


Yârabbi!

Vefatımıza  kadar bu hâlimizi dâim eyle. İrâdelerimizi bu hususta kuvvetlendir, niyetlerimizi sağlamlaştır.


Yarabbi!

İtâat  ve ibadetinde kalbimizi sâbit kıl, Gücümüzü hayırlı işlere sevkeyle. Bizi muvaffak kıl ve işlerimizde yardım eyle.


Yarabbi!

Ayağımızdan başımıza, Küçüklüğümüzden bu yaşımıza, işlediğimiz nice günah var ise Tevbe Yârabbi, Tevbe Yârabbi, Tevbe Yârabbi..


Yüzümüzü ak, özümüzü pâk, sözümüzü Hakk eyle Allah’ım..


Dünya ve Ahirette bizlere güzellikler ver, bizleri ateşten koru Allahım...


Son nefesimizde Cemâlini temâşâ ederek, Kelime-i Şehâdet’i söylemeyi nasip eyle Allah’ım...


Dilimizi duasız, dualarımızı cevapsız bırakma Allah’ım....


Dualarımız makbul olsun

Hak Teâlâ cümlemizden razı olsun

Allah’ın selamı, affı, mağfireti, âfiyeti, muhabbeti, merhameti üzerimize olsun.

Allah’a emanet olun

Amin...

İsraftan kurtulmanın yolu, ilacı üçtür:

 🌴🌴🌴🌷🌹🌷🌴🌴🌴


*İsraftan kurtulmanın yolu, ilacı üçtür:*


🖍️ *1-* İlimle ilaç: İsrafın zararlarını bilmek ve bunları düşünmektir.

🖍️ *2-* İşle, uğraşmakla ilaç: Malı dağıtmamaya gayret etmek ve güvendiği birine bu derdini anlatıp, malına ve harçlarına dikkat etmesini, israfını görünce, kendine hatırlatmasını, hatta zorla önlemesini rica etmektir.

🖍️ *3-* İsrafın sebeplerini söküp atmak. İsrafın sebepleri altıdır:

Birinci sebep, sefahattir. Çok kimseyi israfa alıştıran budur. Sefahat, aklın az olmasıdır. Buna sefih denir. Çok kimse, yaratılışta sefih olur. Bu kötü hâlleri, bazı sebeplerle zaman zaman artar. Çalışmadan, alın teri dökmeden eline mal girer, kötü arkadaşlar, bu mala konmak için dağıtmasına, saklamanın, arttırmanın erkeklik, yiğitlik olmadığına kandırır. İsrafa yol açarlar. Bunun içindir ki, kötü arkadaşlardan kaçmakla emrolunduk. Zengin çocuklarının çoğu, böyle israfa alışmakta ve mirasyedi olup çıkmaktadır. Sefahati arttıran bir sebep de, insanların çok saygı göstermesi ve övmesidir. Makam sahiplerinin ve zenginlerin çocukları bu yoldan sefahate düşmektedir.

İkinci sebep, israfı veya çeşitlerini iyi tanımaz. İsraf olduğunu bilmez, hatta cömertlik sanır. Lüzumsuz yere, yasak, zararlı yerlere verilen mal, cömertlik sanılır.

Üçüncü sebep, riya ve gösteriş yapmaktır.

Dördüncü sebep, gevşeklik ve tembelliktir.

Beşincisi, utanıp sıkılmaktır.

Altıncısı, dini kayırmamak, İslamiyet’i gözetmemektir.


*İsraf Mı, Cimrilik Mi?*


✒️ *Soru:* İki arkadaştan biri, diğerine (Sen cimrisin) dedi. Öteki de (Sen de müsrifsin) dedi. Birincisi, (İsraf cimrilikten daha kötü) dedi. İkincisi (Cimrilik israftan kötüdür) dedi. Dinimizde hangisi daha kötüdür?


📝 *Cevap:* Bazılarına göre cimrilik daha kötüdür. Mesela zenginin cimri olması daha kötüdür. Fakir cimrilik etse de, o kadar zararı olmaz. Zenginin israf etmesiyle fakirin israf etmesi de aynı olmaz. Duruma göre her ikisi de kötüdür. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:

*“Cimri olma, israf da etme!”* 📚(İsra 29)


📌 Cimri, malı harcamıyor, mal kullanılmadığı için işe yaramıyor. Müsrif, malı boşa harcıyor, yok ediyor, netice de onunki de işe yaramıyor. Cimri, kendine yazık etse de, malı mirasçısına falan kalabilir, yani bir faydalanan çıkabilir. Hırsız bile çalsa, cimri ahirette çalınan malın karşılığını alır. Hayvan yese sadaka olur.

Cimriliğin daha çok kötülenmesi, insanlardan çoğunun mal biriktirmeye meyilli olmasındandır. 

İsrafın kötü olmasının birinci sebebi, malın kıymetli olmasıdır. Mal, Allahü teâlânın verdiği bir nimettir. Âhireti kazanmak, malla olur. Dünya ve âhiret, malla intizam bulur, rahat olur. Hac, cihad sevabı malla kazanılır. Bedenin sıhhat, kuvvet bulması, malla olur. Başkasına muhtaç olmaktan insanı koruyan maldır. Sadaka vermek, akrabayı dolaşmak, fakirlerin imdadına yetişmek malla olur. Mescidler, okullar, hastaneler, yollar, çeşmeler, köprüler yaparak insanlara hizmet de malla olur. (İnsanların en iyisi, onlara faydası çok olanıdır) hadis-i şerifi de, malın önemini bildiriyor. İnsanlara yardım etmek için çalışıp para kazanmak, nafile ibadet etmekten daha çok sevabdır. Cennetin yüksek derecelerine malla kavuşulur. Mal kıymetli olunca, onu israf etmek elbette kötüdür. İsraf kötü diye cimrilik de yapmak yanlış olur. İslamiyet orta yoldur. Aşırılıklardan uzak durmak gerekir. İsraf ifrat, cimrilik tefrittir. İkisinden de uzak durmalı, cömert olmalıdır.


📒 Bir kişiye müsrif diyebilmek için her istediğini yemesi her istediğini yapması kafidir.

Nefisinin arzularına, şehvetlerine, dünyanın geçici lezzetlerine aldanan insanlar müsrif olurlar, bunu da bilmezler, ekseriyat böyledir. Bundan dolayı bir kardeşimize yardımcı olacağımız zaman onun şeri olan ihtiyacı neyse onu almalı, para versen belki israfta kullanacak. Kendisi ihtiyaç zannettiği şeyi alır bilmezde israf etmiş olur. Bizler birilerine yardımcı olmakla iyilik yaptığımızı zannedebiliriz.


🌴🌴🌴🌷🌹🌷🌴🌴

Muhabbetle Bakmak

✨✨ *Muhabbetle Bakmak* ✨✨


❤ Büyük alim ve velilerden Fahreddin-i Razi hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir gün, birkaç sevdiğiyle biraraya gelmişti.

Onlara bir müddet muhabbetle baktıktan sonra;

- Şu anda çok sevinçliyim, buyurdu.

- Neden efendim? dediler.

- Size sevgiyle baktım. Günahlarım affoldu, onun için sevinçliyim. *"Bir mümin, bir müminin yüzüne “Allah için” sevgiyle bakarsa, Cenâb-ı Hak onun bütün günahlarını affediyor"* 💕  buyurdu.


❤ Sonra şunu anlattı:

Mahşerde, güneş bir mızrak boyu alçalacak.

Herkes buram buram ter dökerken, *bir grup insanlar, Arş-ı âlâ altında gölgelenecekler.* 💕

Mahşer halkı meleklere soracak:

- Bunlar Peygamber midir?

👉 Hayır, diyecekler.

- Evliya mıdır?

👉 Hayır.

- Ya kimdir bunlar?

👉 Bunlar, *ahir zaman ümmetinden olup, birbirlerini Allah için seven Müslümanlardır.* 💕


❤ Şöyle bitirdi:

- Allah için olan sevgide birlik vardır, bereket vardır, kuvvet vardır, başarı vardır, her iyilik vardır.

Altından kıymetli şey... 

Sohbetin sonunda;

- Size *“Altın”dan daha kıymetli bir şeyi haber vereyim mi?* diye sordu.

Cevaben;

- Merak ettik efendim, o nedir? dediler.

- *Dua almaktır*, buyurdu.

Şaşırdılar:

- Dua almak mı efendim?

- Evet. İnsanlardan altın istemeyin, ama dua isteyin. Çünkü altın biter, ama dua bitmez. Onun için dua almaya bakın. Bu dualar, tonlarca altına bedel olur ilerde.

- Peki efendim, kimden dua isteyelim? dediler.

- *Önce anne babanızdan, sonra da herkesden*


❤🤲 _Allah hepimize Arşı Ala’nın altında Gölgelenen, Birbirine Muhabbetle Bakarak Günahları Temizlenen, Birbirini Allah İçin Seven, Çok Dua Alan ve Çok Dua Eden Kullar Olmayı Nasip Etsin_ 🕋💞🌹🤲

İbadet Zevki



📌 Bayezid-i Bistami hazretleri, gençlikte yaptığı bazı ibadetlerden zevk alamıyordu. Bu durumu annesine anlatırdı ve yetişmesinde, terbiye edilmesinde bir kusur bulunup bulunmadığını sorardı. İçimde beni Rabbimden alıkoyan bir şey hissediyorum. Fakat sebebini bilmiyorum" dedi. Annesi epey düşündükten sonra, "Evladım tek şey hatırlıyorum. Sen daha küçüktün. Komşulara oturmaya gitmiştim. Kucağımda iken ağlamaya başladın. Bir türlü susturamadım. Seni susturmak için ocakta pişmekte olan tarhanaya komşudan izinsiz parmağımı batırıp ağzına koydum" dedi. Bunun üzerine annesinden, o komşuya gidip helallik dilemesini istedi. Annesi helalleştikten sonra ibadetlerinden zevk almaya başladı.


☘️ Bu Bedeli Kullar Ödeyemez 

 

📖 Evliyalardan birine bir gün, (Efendim, İhlas hususunda en çok etkilendiğiniz bir olay yaşadınız mı?) diye sorarlar. Evet yaşadım buyurur ve devam eder; Mekke-i mükerremede altın kesemi kaybetmiş, parasız kalmıştım. Basra'dan para bekliyordum ama gelmemişti. Saçım sakalım çok uzamıştı. Bir berbere girdim, (Param yok, Allah rızası için saçlarımı düzeltebilir misin?) diye sordum. Berber o anda birini tıraş ediyordu. Hemen adamın yanındaki boş koltuğu gösterip, otur buraya dedi ve onu bırakıp beni tıraş etmeye başladı. Adam itiraz etti. Berber, kusura bakmayınız efendim dedi, sizi ücreti mukabilinde tıraş ediyorum. Ama bu genç Allah rızası için istedi, Allah için olan işler önceliklidir ve bir bedeli yoktur yani Allah için olan işin bedelini kullar ödeyemez ve bilemez dedi. Berber tıraştan sonra, cebime zorla birkaç altın sokuşturdu, acil ihtiyaçlarını karşılarsın, imkanım bu kadar kusura bakma dedi. Aradan birkaç gün geçti, beklediğim para geldi. Ona bir kese altın götürdüm. Asla alamam dedi ve ekledi, Allah için olan işin bedelini kullar ödeyemez demedim mi ben, var git işine, Allah selamet versin. Helalleşip ondan ayrıldım ama tam kırk senedir ona dua ediyorum, ona dua etmeye doyamıyorum, gece kalkıp dua ediyorum.


🌴🌴🌴🌷🌹🌷🌴🌴🌴

Recep ayının güzellikleri , ibadetleri, Recep ayı orucu

 Receb ayı Hürmet edilmesi gereken dört kıymetli aydan birisidir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:  

(Allah’ın, gökleri ve yeri yarattığı günden beri, ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü, haram [hürmetli] olan aylardır.) [Tevbe 36]  

 

Resulullah efendimiz, Receb ayına çok değer verir ve "Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir" diye dua ederdi.  

 

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: 

(Haram aylar, Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharremdir.) [İbni Cerir]  

 

(Haram aylarda Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri oruç tutana iki yıllık ibadet sevabı yazılır.) [Taberani] 

 

(Haram aylarda bir gün oruç tutup bir gün yemek çok faziletlidir.) [Ebu Davud] 

 

(Receb ayında Allahü teâlâya çok istiğfar edin; çünkü Allahü teâlânın, Receb ayının her vaktinde Cehennemden azat ettiği kulları vardır. Ayrıca Cennette öyle köşkler vardır ki, ancak Receb ayında oruç tutanlar girer.) [Deylemi] 

 

(Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder.) [Gunye] 

 

(Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Recebin hepsini tutmuş gibi sevap verilir.) [Miftah-ül-cenne]  

 

(Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma gecesi, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.)[İ.Asakir] 

 

(Receb büyük bir aydır. Allahü teâlâ bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb ayında bir gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allahü teâlâ istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi, "Geçmiş günahların af oldu” der. Receb ayında Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti.) [Taberani] 

 

(Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutana, oruç tutulan günler dile gelip "Ya Rabbi onu mağfiret et" derler.) [Ebu Muhammed] 

 

Recebin ilk Cuma gecesine Regaib gecesi denir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar] yapar. Regaib, ihsanlar, ikramlar demektir. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Regaib gecesi yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir.

Kim Fenâlık Yaparsa Cezasını Görür. Kendisine Allah’tan Başka Ne Dost, Ne de Yardımcı Bulur!

 Ben Rasülullah’ın (s.a.v.) Yanında Oturuyor idim. Ona Şu Âyet İndirildi:

❝Kim Fenâlık Yaparsa Cezasını Görür. Kendisine Allah’tan Başka Ne Dost, Ne de Yardımcı Bulur! [Nisâ, 123]❞

Rasülullah (s.a.v.):

▬ “Bana İnen Bir Âyeti Sana Okutayım mı?” Dedi. Ben

▬ “Pek Tâbi...” Dedim. Bana Onu Okuttu. Sanki Belimin Ayrıldığını Hissettim ve O Yüzden Gerindim. Rasülullah (s.a.v.):


▬ “Neyin Var, Ne Oldu Ey Ebu Bekr?” Diye Sordu.


▬ “Annem Babam Sana Fedâ Olsun Ey Allah’ın Rasülu!” Dedim, “Hangimiz Kötü Amelde Bulunmaz ki, Demek Hepimiz İşlediklerimiz Yüzünden Cezalandırılacağız Ha?” Diye Üzüntümü İfâde Ettim. Rasülullah (s.a.v.) Şu Açıklamayı Yaptı:


▬ “Ey Ebu Bekr! Sen ve Mü’minler, Bunlar Sebebiyle Dünyâda Cezalandırılıyorsunuz. Öyle ki, Allah’a Kavuştuğunuz Zaman Sizde Günâh Kalmaz. Diğerlerine Gelince, Onlarınkiler Biriktirilir, Kıyâmet Günü Cezaları Toptan Verilir...”


[Râvi: Hz. Ebu Bekr es-Sıddîk / Tirmizî, Tefsir, Nisâ (3042)]