Sayfalar

6 Mayıs 2017 Cumartesi

Hizmet'in önemi Tasavvuf sohbetleri menzil


Allah’u teala sohbetimizi mübarek kılsın inşallah.

Hedefi olmayan bir bineğin,  Hedefine varması mümkün değildir. Mutmainin de bir hedefi vardır. İşte bu hedef kulluk, olması hasabile ile, Kulluğun ‘da yerine getirme hususunda br gayesi vardır.  İşte Allah’u Teâlâ Ali-İmran süresinin 110’cu ayeti kerimesinde, Ümmeti Muhammed için buyuruyor... ‘’Onlar, İnsanlık için çıkartılmış, Öyle hayırlı bir ümmettir ki! (insanlık için)  Onlar iyiliği emrederler kötülükten de men ederler. Diye buyuruyor Allah’u Teala.  Demek ki bizi Ümmet yapan, Bizleri hayırlı yapan, Allah’u tealanın bizi Bu sıfatla lütüflandırması, sebebi ile, bize’de bir vazifemiz olduğunu hatırlatıyor. Bu ayeti kerime. , Yani Hayırlı kılınabilinmemiz için, görevinizi vazifesini, kulluğunu, yapan, ve aynı zamanda Başkalarına da faydalı olan... Yani....

Gavs’ımızın da buyurduğu gibi,   İnsan diyor kendisine bir faydası olmadan, başkasına da bir faydası olmaz diye buyuruyor.  Dolaysı ile.. Önce hedef,  Kişinin kendisine faydası,  Yani Kulluk noktasında ki gayeye,  yaşama göre hareket etmesi,  Terakkinin devam edebilmesi, yani çarkların dönebilmesi,  Eğer hedefine gitmeyen bir binekse,  Veya  Terakki bu noktada olmuyorsa, kişinin hedefe ulaşması mümkün değildir.

Bizim bir hedefimizi var.

Allah’u Teala , Asra yemin olsun ki, Yani Vel ASR , Asra yemin ederim,  İnnel İnsane Lefri Husr..  İnsanların hepsi Hüsrandadır. Diye buyuruyor Allahu Teala, İstisnasız yani... Bu kısma kadar ayeti kerimenin, İstisnasız Herkes Hüsrandadır. Diye buyuruyor..  Bundan Sonra Allah’u Teala yeninden direkleri dikiyor.  Diyor ki,  İnnellezine Amenü,  : Şunlaer Hüsranda değildir diye buyuruyor.  Kim onlar ?  İnnelezine AMenü, İman edenler,  Bu Kadar yeterli oldu mu? Olmadı...  ALlahu teala devam ediyor.... Ve Amülüs Salihati, Yani... Salih Amel işleyenler.... Salih Amel işlemek, Allah’u Teâlâ’nın razı olduğu, Her iş...  , Yani Farzlar, Vacipler, Sünnetler, Müntahaplar.  Ve Bu işlerin tamanını yapmaktaki gayede Allah’u Tealanın rızasını kazanmak olmalı...

Gavsı’mız Ks. Aliye, buyuruyor. Hizmet,  Nefsini, Ümmeti Muhammetin Selahati için Feda etmektir. Yani, Kardeşine tercih etmektir.

İbni Abbas  (ra)  Hz Muhammed (sav) Ahirete iltikalinden sonra,  Mescidi  Nebevide, İtikafa giriyor. İltikafda bulunduğu süre içinde  Bir adam içeriye giriyor.  Adam üzgün ve, hüzünlü, İbni Abbas ra diyor hayırıdır nedir bu üzüntün ?  Bu Derdin mi  var diye sorduğunda, Evet diyor .... Beni diyor...  Köleyken, Özgürlüğüme kavuşmak için gereken parayı bana borç veren kimseye borcumu ödeyemedim..  Bundan dolayı Mahzun bir haldeyim dediğinde,  İbni Abbas diyor ki senin için,  onunla konuşmamı isterimsin ?  Oda olur efendim diyor...  İbni Abbas Ayakkabılarını, giyerken adam arkadan sesleniyor.  , Efendim unuttunuz herhalde...  Siz itikâftasınız..  Camiden çıkıyorsunuz ikaz ediyor.,  Camiden çıkınca ne oluyor du, İtikâfa niyet edenin itikafı bozuluyordu.. İşte.. Oda diyor ki. Henüz aranızdan ayrılalı çok olmadı.  Fahri Kâinat efendimizin Kabri şerifini gösteriyor.  Olay yeri  Mescidi nebevi, ve Hüngür hüngür ağlamaya başlıyor.  ‘’’ Ben ondan duydum ki diyor, Kim bir Mümin kardeşinin ihtiyacını giderirse,  On senelik itikaf sevabı alır diye buyuruyor...   Halbuki  Bir günlük itikafın sevabı, Kişi ile Cehennem arasında 3 hendek açar ki.  Allah resulü öyle buyurmuş, Aleyselatu vesselam.  Her bir hendeğin arası, Doğu ile Batı kadar diye buyuruyor. Ne büyük bir menfaat yani,  Ne yaptın bir Mümin kardeşinin sıkıntısını gidermek için çabaladın..   Dertleştin, yada onun adına biri ile görüştün bunlar bile, Mümin kardeşinin sıkıntısını gidermeye çabaladın.. Ne kadar basit değil mi,  Yalnız Nefis Etalet sahibidir, Gaflettedir. Gevşeklik  vardır, Neme lazımcılık vardır, Bana dokunmayan yılan bin yaşasınlık vardır. Bunların hepsi Vehamettir. İslamda böyle birşey yoktur, Dinde böyle birşey yoktur yani.  Din Allahın dinidir, Yeryüzüne Allah’ın adının yayılması yani İlahi, Kelimetullah için,  Gayret edenler,

Yani ve tevasav bil hakkı ve tevasav bis sabr,   Hakkı ve Sabrı birbirine tavsiye edenler,  İşte bunlar Müstesna, İşte bunlar Hüsranda değildir.  Diyor Allah Teala.
Muhtarem, Dünyada kaç sene kalacaksın, 50 asene 80 sene,  Sonra ? Ahirete itikal edeceksin, Ahiret kaç sene peki ?  Sonsuz...  İnsan Dünyada tarla misali ekiyor,  Ve elde ettiği şey, Yaptığının karşılığı bile değil. Ne manada,  Bir insan 50 yıl dünyada ibadet etti diye, 50 yıl Allah yolunda mücaitlik yatı diye,  50 sene cennette kalmıyor Muhtaremler..  Ebedi kalıyor..
Bir kafirde, Münafıkta, Küfür sahibi olduğu için 50 sene cehnnemde kalmayacak,  Oda ebedi kalacak,  O yüzden Fahri kainat Aleyselatu  vesselamun buyurduğu gibi,  Dünya Hayatı bir yolcunun, Bir ağacın gölgesinde dinlenmek için kaldığı süre kadardır. 

Şahı Nakşibendi Hz.leri buyuruyor, Talebeliğimin ilk yıllarında, Bir sarhoş görmüştüm, Kumarbazdı da ayni zamanda, Bu adam, Kumarda herşeyini yitirmiş, idi..  ama  diyordu ki,  Canımı da bu yola versem, bu kumardan vazgeçmem diyordu.  İşte,  ben o kumarbazdan gayreti öğrendim diyor.  Batıl ve Sapkın bir şey hususunda,  Allah’u tealanın  haram kıldığı bir şey hususunda, Böyle bir gayrete giren bir kimse,  Bana ne oluyor ki , Ben Allah’ın emrettikleri, konusunda bundan daha gayretsiz  kalayım, daha gevşek olayım.  Efendiler, Ölüm hepimize gelecek, Bu işin genci yaşlısı yok, o yüzden eldeki nimeti, yani vakit varken kulluk nimetini değerini, bilelim...

Allah’u Teâlâ onlar varlıkta ve yoklukta, Allah yolunda infak ederler diye buyuruyor.
Allah’u Teâlâ için yapılan her şey sadaka hükmündedir. Ve Buda İnsanın imanını arttıracak güzelliklerdir.

Çalıştığın bir iş yerinde aldığın bir maaşın,  Mesaisini yaparak, fazla saat harcayarak, Yani gerekirse gece yarılarına kadar çalışarak, Bir kaç kuruş daha fazla para almanın derdi ile, dertlenen bir insan,  Mutmain olması hasebi ile, de  Allah yolında yaptıklarının üzerinede bir kez daha bir şeyler koyma derdinde olmalıdır. Eğer bu terakki devam etmezse. Gaflet olursa, Ve Nefsine terbiye edecek sözler söylemezse,  Allah muhafaza, Gaflet Hastalığı ile maf olur,  ve Kaybolur..  O yüzden Saadatlar Hizmet önemlidir,  , Ama hizmette edep daha mühimdir.  

Demekki İnsanın imanını kuvvetlendirmesi ne sebep ile olur ?   İman ettikten sonra, salih amel işlemesi, ve Aynı zamanda, Hakkı ve sabrı da, Tavsiye etmesi ile olur.

 Efendimiz Aleyselatu vesselam Bir ,seferde iken ,  Sahabiyi kiramdan bir kısmı oruçlu,  bir kısmı, Oruçlu değiller, bu esnada Efendimiz aleyselatu vesselam,  çadırın kurulmasını, istiyor, ve mola veriliyor, bu mola esnasında,  Sahabweyi kiramdan oruçlu olanlar,   ne yapıyorlar ?   Ezan vaktini bekliyorlar,  Bu esnada oruçlu olmayanlar ne yapıyorlar,  Çadırları kuruyorlar , Sofraları kuruyorlar, yemekleri hazırlıyorlar, ve ondan sonra Efendimiz Aleyselatu vessalamın, şu övgüsüne Mahsar oluyorlar. Bugün oruç tutmayanlar, daha fazla Ecre vakıf oldular diye buyruyor..  Kişi orucu ne için tutar kendi nefsi için değil mi ?  Ama Kardeşine yaptığı hizmet, allah rızası için,  Bir Amel hükmünde oluyor..

Seyit Sıbratullah arvasi hazretleri,  Hizmeti neye benzetiyor? Hizmet eden kişinin hali şuna benzer diyor ...  Kime benzermiş ?
Diyor ki bahar otları ile beslenen, bir hayvan düşünün, Bahar otları ile besleniyor, bir süre aç kalsa,  hemen zayıflar,  ama  arpa ile beslenen bir hayvan, Bir süre  yemese içmese bile, Semizliğini hemen kaybetmez,  işte diyor Hizmette elde edilen manevi  nisbet , başka hiç bir amelde yoktu diye buyuruyor...  O diyor bir süre hizmet edip hizmeti bıraksa bile,  O manevi nisbet onun üzerinde kalmaya devam eder diyor. Bu kadar kıymetli birşey yani neden?
Kendisinden, Kendi nefsinden fedakarlık  edenler, ancak bu noktada Allah’u tealanın rızasına ulaşanlardır diyor. Ki Efendimiz Aleyselatu vesselam, Bir Kavmin diyor efendisi, o kavme hizmet edendir.

Allah’u teala ayeti kerimede,  İnsanlardan öyleleri vardır diye buyuruyor, Allah’u tealanın rızasını kazanma, hususunda, kendilerini ve mallarını, Allah yolunda feda ederler, Onlar,  Allah’tan (cc) Malları ve canları karşılığında Cenneti, satın aldılar diyor.

Allah’u teala diyor ki bu yaptıığınız hizmetler karşılığında, Bilin ki ben size Cenneti vaad ediyorum diyor yani...  Elde  edilecek nimet çok büyük , Başka hiç bir şey ile de elde edilemeyecek nimetlerdir.

Hizmete olan ihtiyacımız,
Murşidi kamile edip hizmet, Buldular iki cihanda izzet.

Ne diyor du Gavsı sani hz, Allah yolunda Kamil bir mürşide hizmet etmek, yani onunla Allah yolunda hizmet etmek , Kişinin elde edebleceği en büyük derecedir. Ve diyor, Onlar şehlerinin mürşitlerinin, Kazandıklarınada ortak olurlar, diyor, Gavsımız öyle buyurmamışmıydı ?  Biz sizi .. Amelimize ortak ettik diye buyuruyor. 

Gavsı sani aliye yine bir hizmet konuusunda, Allah’u tealaya hizmet konusunda bizlrle beraber çalışın diye buyuruyor, Eğer siz bize bu uğurda, yardımcı olmazsanız, Allahu teala meleklerini bizlere yardımcı kılar, Hizmet yerde kalmaz,  Allah’u tealanın vaadi tamamlanır,  Mutlak birisi gelir onu yapar.  Ama Ne dememiz Lazım?

Buna ben hissadar olmam lazım..   benimde bir tuzum olması lazım. Şu  dergahta çay yapılıyor, ikram yapılıyor,  Bu ikramda benimde bir tuzum olması lazım.  Bu çayın bardaklarını benim hazırlamam lazım.  Çayı benim dökmem lazım,  kardeşlerime benim ikram etmem lazım.   Bu hizmetede ben yapmalıyım diyerek bu hizmete ortak olmanın derdine düşmek lazım...

İşte Gavsımız devam ediyor,  Ancak  size bu hizmetlerin verilmesi, İhtiyac olduğundan ziyade Allah’ın Mütminlere olan Şefkat ve Merhamet sebebi iledir diyor yani.    Allah’u teala bize merhamet ettiği için bize bu hizmet fırsatını bize veriyor. Nitekim,  Gavsımız Hizmet Nimettir diye buyuruyor.  Ubedullah Ahrar (ks) Hz Sözünü herkes bilir kanaatimce,  Allah yolunda , yapulacak bir hizmet, konusunda elde edilecek şey nedir ? 

Şah Nahşibendş hzlerinin dediği gibi, diyor ki!  Ben Kendime ait özel zikir ve ibadetlerimi, (Nafilelerden bahediyor) artık hizmet bittiğinde, insanlar, gittikten sonra yerine getiridim... İşte Gönül olmaya vesile olacak,  Hizmet, Zikir  ve Mürakabedende,  Önde gelir diyor Ubedullah Ahrar hz (ks)

Nitekim  Şah Nahşibendi hzleri, Nefsin deki Hastalıkların tedavisi için,  Şu Tavsiyelerde bulunmuştur Sofilerine,

Gönül almaya bak, güçsüzlere hizmet et, zayıfları gönlü kırıkları koru,  onlar öyle kimselerdir ki  halktan hiç bir gelirleri yoktur,  bununla beraber onların bir  çokları,  Tam  bir kalp huzur ile, Tavazu ve eziklik içinde,  kalıp giderler, Böyle kimseleri ara bul,  Onlara hizmet et ... yani aramamız lazım... biz önümüze gelenden bile yüz çeviriyoruz...

Bir hizmet geliyor bu kimin hizmeti  diye soruluyor, Benden başka kimse yok mu deniyor, Ben  çalışıyorum başkası yapsın deniyor, yada ben gencim ,yaşlıyım, babayım, anneyim diye geri çevriliyor. 

Bakın Nimet elden çıkmadan kıymetini bilmek lazım.  Eğer  bu nimet elimizden çıkarsa,  Bu hizmet bize bir daha dönmeyebilir. İnsanlara, Hizmet etmek isteyen kimse önce kendi nefsini ıslah etsin diye buyuruyor,  gavsımız...

Çünkü bir insanın kendisine faydası olmadan, Bir başkası na faydalı olması mümkün değildir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder