Euzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim.
Elhamdülillahi rabbil alemin, vesselatü vesslamü ala resulüne Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.
Elhamdülillahi rabbil alemin, vesselatü vesslamü ala resulüne Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.
Sallü ala rasulina Muhammed
Sallü ala şefi-ı zünübina Muhammed
Sallü ala tabibi kulubina Muhammed
Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed
Sallü ala şefi-ı zünübina Muhammed
Sallü ala tabibi kulubina Muhammed
Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed
Hepiniz Hoş geldiniz, Allahu Teala sohbetimizi mübarek etsin
inşallah. En üst perdeden istifade etmeyi, anlamayı ve bu sohbetten, gereği
gibi istifade etmeyi, ve amel etmeyi bizlere nasip eylesin inşallah.
Eksiklerimizi rabbim gidersin, hepimizin anlayışını, ferasetini genişletsin,
Gavsımızın muradı üzerine de inşallah nihayetine erdirsin.
Allah rızası için yapılmış sohbetler Zihinlerimizi
Aydınlatır ve aynı zamanda bizim için bir Af ve Mağrifet sebebidir. sohbet
meclislerinde menende gıdalanıyoruz Elhamdülillah!
Gavsımız (KS) Aliye buyuruyor ki!
Bu Sohbetler bizim yolumuzun Cuma Namazı gibidir diye
buyurmuşlar, onlar bu kadar ehemmiyet gösteriyor, kıymetde veriyorlarsa bizim
de kalbimize şifa olacak, bir ilaç hükmünde kabul etmek lazım. Gelenler için
Şükür sebebi, Gelemeyenlere de ne yapmak lazım, Gelenlerin dua etmesi lazım. Bu
yüzden Allahu teala bizleri bu meclislerden ayırmasın İnşallah.
Rabbul
Alemin Hz Kuran’ı Şan’da şöyle buyurur :
‘’Ve RABBİNİZ dedi ki! Bana Dua
edin ki, bende sizin duanızı kabul edeyim’’
Başka
bir ayeti kerimede Rabbül Alemin Şöyle
buyurur : ‘’ Sana Benden Sorarlar De ki! Ben yakınım. Bana Dua edenin duasını
kabul ederim.’’
İnsan
acizdir, İnsan dara düşebilir, insanın ihtiyacı olabilir, Dua İnsanın Allah’a iltica etmesidir. Dua
Çağırmak demektir. Dua O kapıya gitmek demektir. Muhtaç kişi ihtiyacını
giderecek kapıya gider. Bütün Kainatın ihtiyacını gideren, bütün kainata her
şeyi veren, Allah ‘tır azze ve celle.
Onun
için Aleyselatu Vesselam buyurur , Der ki! : ‘’ Ed duaü hüvel ibadetü: Dua
ibadettir.
Dua İbadetin özüdür. Dua İbadetin kendisidir, Bizler Namaz kıldığımız
zaman Kıblemiz Kabe’dir, Duamızın kıblesi ise, Sema’dır. Muhtaç olan kişi ellerini açar, yani İhtiyaç duyduğu kişiye ellerini açar.
Kul hüvallâhü ehad. ‘’ De ki; O Allah
bir tektir ‘’ Allâhüssamed ‘’ Ve
Allah Samettir, Allah Samettir, Kainatta ki herşey ona muhtaçtır. Ama o hiç
birşeye muhtaç değildir.’’
insan her hali ile Allah’a Muhtaçtır. İnsan
Muhtaçtır, Zengin olan Allah’tır azze ve celle.
Verecek olan Allah’tır Azze ve Celle.
Verecek olan Allah’tır Azze ve Celle.
Eğer Allah azze ve celle, vermeyecek ise, Dua edin diye emretmezdi , der alimler...
Dua İbadetin özü Dua ibadetin kendisi, Müminin
Her hali, duadır aslında, Bizler
birbirimiz ile selamlaştığımız zaman Esselamu Aleyküm, deriz. Bu duadır, Selam Sizin üzerinize olsun
demektir.
Ayrıldığımız zaman da öyle yaparız. Müminin her
hali, Müminin her saati, Müminin her anı
dua üzerinedir aslında. Aleyselatu vesselam, Duayı bütün hayatına
yaymış, Dua sadece camide mescit de
yapılmaz. Dua heryerde yapılır. Mesala,
Aleyselatu Vesselam, Aynaya baktığında şöyle dua eder miş. Yarabbi, dışımı güzel yarattığın gibi, dışımı
güzelleştirdiğin gibi, içimide güzelleştir.
Yine Sahabeyi kiram (ra) anlatırlar derler ki! : Aleyeselatu vesselamın
çokça yaptığı dualardan biri şuydu : ‘’Rabbenâ
âtina fid'dünyâ haseneten ve fil'âhirati haseneten ve kınâ azâbennâr.
Birahmetike yâ Erhamerrahimîn’’
Allah'ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru.
Müminin her hali duadır. Zaten mümin kimden isticektir, nereden istiyecektir. Rivayet odur ki : Sahabeyi Kiram (ra) Ayakkabı bağacakları dahil Allah azze ve celleden istemişlerdir olmadığı zaman, Çünkü Mülkün gerçek sahaibi, o!
Herşeyin sahabi o !
Resulullah efendimiz aleyselatu vesselam, Dua ederken Hem bu dünya da hem de ahirette afiyet istemiştir. Dua etmekten sakınan, Dua etmeye tenezzül etmeyen, Allah’a muhtaç olduğunu bilmeyen kişileri Rabbül alemin, Kuran’ı Azim Şan’da Kafir diye nitelendirmiştir.
Küffarın
gideceği yerde Cehennemdir, Estauzubillah.
İnsan, her halinde Allah’a Muhtaç olduğunun
farkında olması gerekir. Aldığı her nefesde Allah’a muhtaçtır insan, Duymak
için Allah’a muhtaçtır insan, Konuşmak için Allah’a Muhtaçtır insan.
Hayatta olabilmesi için Allah’a muhtaçtır. Var
olabilmesi için, Allah’a muhtaçtır.
Onun için insan dergâhı ilahiye ye yönelecek...
yani, Allah’ın kapısına yönelecek ki! Bütün, Duaların mercihi ‘’O’’! dur.
Şeytan bezen insana vesvese verir, Der ki ben zaten dua ediyorum, Ama duam kabul olmuyor, Dua ediyorum, Rabbül alemin zaten duamı kabul
buyurmuyor. Yada günahkar kulum Allah
benim duamı kabul mü eder ?
İnsanın dua ederken dikkat etmesi gereken şeyler
vardır. İsteyecek insan isteyecek te!
İstemeye de dil gerek, İstemeye de yürek
gerek, istemeye de gönül gerek.
Aleyselatu vesselam buyurur der ki!
Bir insan yediği haram, içtiği haram, giydiği
haram, Ellerini açar yarabbi yarabbi,
der, bunun duası nasıl kabul olsun.
Rabbül Alemin, O kendisine açılan
eli geri çevirmez, hiç bir şekilde geri çevirmez, Allah cömerttir.
Bazen Rabbül elemin, İnsanın istediği şeyin
aynısını verir, Ayakkabı mı istedi
? Rabbül almin o insana Ayakkabı verir.
Bazen Rabbül alemin o insana o insanın istediği şeyin daha hayırlısını verir, Çünkü İnsan hakkında İnsandan daha fazla bilgiye sahipdir. Alemlerin RABBİ.
Bazen daha hayırlısını verir insan farkına bile varmaz. Bazen Rabbül Alemin o duanın sebebi ile o duanın vesilesi ile, başına gelcek bir musübeti kaldırır kuldan, bazen de Rabbül Alemin, Dünya da hiç birşey vermez o duanın karşılığı olarak, ahirette cennet olarak verir. Tek bir duanın karşılığı olarak. ÇÜNKÜ ALLAH CÖMERTTİR. Azze ve Celle.
Ona bir el kaldırıldığı zaman, ondan istendiği zaman, Rabbül Alemin o eli geri çevirmez, ondan istendiği zaman onun şanı büyüktür,
Duanın şetrefilli olmasına gerek yoktur aslında dua içten yapılmalı, Duanın gönülden gelmesi gerekir, Resulullah aleyselatu vesselam, böyle buyurur, Der ki! :
Rabbul Alemin, oynak ve gafil kalpden duayı kabul etmez, İnsan kimi kandırır ? İnsan, çevresinde ki insanları kandırır, zorlasa belki kendinide kandırır. Ama insan Allah’ı kandırabilir mi...
Allah’ Azze ve Celle, oynak ve gafil kalpden duayı kabul etmez der... Aleyselatu vesselam.
Onun için insanın , dedik ya Elinin kıblesi, duanın kıblesi Sema’dır. Dua da, gönlün kıblesi Allah’tır azze ve celle. Dil söyler, dil söylemesi gerekir, Dilin duası gerekir, ama Kalpde olmaz ise Gönülde olmaz ise, Gönülden söylenmez ise, Sadece dilde kalır. Semaları aşmaz, Arşa ulaşmaz. İnsanın dua ederken kime iltica ettiğinin farkında olması gerekir. İltica ettiği, Kendisini yaratan, Kendisine şekil veren, kendisine hayat veren, Alemlerin rabbine, iltica eder, bunun farkında olması gerekir, insan ki.... o duanın gerçek karşılığını bulsun.
Ve dua sadece bu dünya için yapılmaz, sadece bu dünya için yapılmadığı gibi, sadece ahiret içinde yapılmaz. Çünkü bizler Resulllah Aleyselatu Vesselamı görüyoruz, onu örnek alıyoruz, ve biliyoruz ki ! Dünya üzerinde ne zaman bir dara düşseler, ne zaman bir sıkıntıları olsalar sürekli Allah’a iltica etmişler, Sürekli Allah’a dua etmişler.
Hz Eyyup, Alâ Nebiyyina ve
Aleyhissalâtü Vesselâm' Hasta olduğunda sebeplere yapıştı, ama Allaha dua etti, Hz İbrahim Alâ Nebiyyina ve
Aleyhissalâtü Vesselâm' ateşe atıldığında Allah’a iltica etti. Hz Yunus Alâ Nebiyyina ve
Aleyhissalâtü Vesselâm'
Balina’nın midesine düştüğünde Allah’a iltica etti. Hz. Muhammed
Mustafa. (Sav) hayatının her anında Allaha iltica etti. Ve Rabbül alemin,
onları yardımsız bırakmadı. Açılan eli
geri çevirmedi.. Bazen insan imtihana girer, Farklı düşünür, farklı algılar,
farklı tefekkür eder, ama Allah azze ve celle, O kendisine uzanan eli,
kendisine açılan eli, kendisine yönelen kalbi, boş bırakmaz, onu boş çevirmez,
yani, duanın hiç bir şeyi boş değildir.
Duanın kendisi ibadettir.. Kendisi Allah’a kulluktur.
Bir insan, ne kadar aciz olduğunu bilirse,
Allah’ın o kadar azametini bilir, Bir insan, Allah’a karşı ne kadar aciz
olur ise, böbürlenmez ise, kibirlenmez ise, Rabbül Aleminin o kadar rahmetini
bilir, imanı pekişir, imanı kuvvetleşir, insanın ne kadar imanı kuvvetleşir
ise, Rabbül alemine o kadar iltica eder, yani ez cümle, Dua Allaha’a kulluğun kendisidir, Dua, Bütün
ibadetlerin de mayasıdır. Bizler, Sahurumuzu dua ile yaparız, iftarımızı dua
ile yaparız, açarız.
Oruçlu olduğumuz bütün hallederde bize yakışan, Dilimizden kıybetin,
çekiştirmenin, kavganın, gürültünün, sövmenin , çıkması değil, mümine yakışan,
o oruçlu ağıza yakışan, o temiz ağıza yakışan,
Allahadua etmektir ki, O ağızdan çıkaqn her duayıda Rabbül Alemin,.
Kabul eder. ALeysalatu vesselam öyle buyurur.
İnsanın duasının kabul olduğu yerlerden biride, insanın iftarını açtığı
andır. Çünkü Allah için yapmıştır,
Çünkü acizdir, çünkü muhtaçtır, ve bilir ki! Allah
‘’ SAMETTİR’’ Herşey ona
muhtaçtır. Ama o kimseye muhtaç
değildir. Bizler Allah’tan
Resullah Aleyvesselam neyi istediyse
istiyoruz. Bizler, Allahtan
Resullah (sav) neden sakınmışsa sakınıyoruz. Bütün duaların toplamı. Bütün duaların güzelliği de budur. ALeyselatu Vesselam nasıl dua edileceğini
soran birisine, Bu dünya dan da Allah’tan afiyet iste, Ahirette de Allah’tan afiyet iste
demiştir. Rabbül alemin, Bize bu dünya
da Ahirette de güzellikler ihsan eğlesin,
Rabbül alemin, Ellerimizin dua
üzere birleştiği gibi , Gönüllerimizin de dua üzerine birleşmesini nasip
eğlesin, Rabbül alemin Öldükten sonra, bizim için dua edecek salih evlatlar,
yetiştirmeyi hepimize nasip eğlesin,
Ve ahiru davana enil hamdülillahi rabbil alemiyn
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder