Sayfalar

1 Nisan 2017 Cumartesi

Haftanın sohbeti '' DUA'' önemi ve anlamı



Euzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim.
Elhamdülillahi rabbil alemin, vesselatü vesslamü ala resulüne Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.
Sallü ala rasulina Muhammed
Sallü ala şefi-ı zünübina Muhammed
Sallü ala tabibi kulubina Muhammed
Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed

Hepiniz Hoş geldiniz, Allahu Teala sohbetimizi mübarek etsin inşallah. En üst perdeden istifade etmeyi, anlamayı ve bu sohbetten, gereği gibi istifade etmeyi, ve amel etmeyi bizlere nasip eylesin inşallah. Eksiklerimizi rabbim gidersin, hepimizin anlayışını, ferasetini genişletsin, Gavsımızın muradı üzerine de inşallah nihayetine erdirsin.

Allah rızası için yapılmış sohbetler Zihinlerimizi Aydınlatır ve aynı zamanda bizim için bir Af ve Mağrifet sebebidir. sohbet meclislerinde menende gıdalanıyoruz Elhamdülillah!
Gavsımız (KS) Aliye buyuruyor ki!

Bu Sohbetler bizim yolumuzun Cuma Namazı gibidir diye buyurmuşlar, onlar bu kadar ehemmiyet gösteriyor, kıymetde veriyorlarsa bizim de kalbimize şifa olacak, bir ilaç hükmünde kabul etmek lazım. Gelenler için Şükür sebebi, Gelemeyenlere de ne yapmak lazım, Gelenlerin dua etmesi lazım. Bu yüzden Allahu teala bizleri bu meclislerden ayırmasın İnşallah.

Rabbul Alemin Hz Kuran’ı Şan’da şöyle buyurur :   ‘’Ve RABBİNİZ dedi ki!  Bana Dua edin ki, bende sizin duanızı kabul edeyim’’ 

Başka bir ayeti kerimede Rabbül Alemin  Şöyle buyurur : ‘’ Sana Benden Sorarlar De ki! Ben yakınım. Bana Dua edenin duasını kabul ederim.’’

İnsan acizdir, İnsan dara düşebilir, insanın ihtiyacı olabilir, Dua  İnsanın Allah’a iltica etmesidir. Dua Çağırmak demektir. Dua O kapıya gitmek demektir. Muhtaç kişi ihtiyacını giderecek kapıya gider. Bütün Kainatın ihtiyacını gideren, bütün kainata her şeyi veren, Allah ‘tır azze ve celle.

Onun için Aleyselatu Vesselam buyurur , Der ki! : ‘’ Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.
Dua İbadetin özüdür. Dua  İbadetin kendisidir, Bizler Namaz kıldığımız zaman Kıblemiz Kabe’dir, Duamızın kıblesi ise, Sema’dır.  Muhtaç olan kişi ellerini açar, yani  İhtiyaç duyduğu kişiye ellerini açar.

Kul hüvallâhü ehad. ‘’ De ki; O Allah bir tektir ‘’ Allâhüssamed  ‘’ Ve Allah Samettir, Allah Samettir, Kainatta ki herşey ona muhtaçtır. Ama o hiç birşeye muhtaç değildir.’’

insan her hali ile Allah’a Muhtaçtır. İnsan Muhtaçtır, Zengin olan Allah’tır azze ve celle.
Verecek olan Allah’tır Azze ve Celle.
Eğer Allah azze ve celle, vermeyecek ise,  Dua edin diye emretmezdi , der alimler...
Dua İbadetin özü Dua ibadetin kendisi, Müminin Her hali, duadır aslında,  Bizler birbirimiz ile selamlaştığımız zaman Esselamu Aleyküm,  deriz. Bu duadır, Selam Sizin üzerinize olsun demektir.
Ayrıldığımız zaman da öyle yaparız. Müminin her hali, Müminin her saati, Müminin her anı  dua üzerinedir aslında. Aleyselatu vesselam, Duayı bütün hayatına yaymış,  Dua sadece camide mescit de yapılmaz. Dua heryerde yapılır. Mesala,  Aleyselatu Vesselam, Aynaya baktığında şöyle dua eder miş.  Yarabbi, dışımı güzel yarattığın gibi, dışımı güzelleştirdiğin gibi, içimide güzelleştir.  Yine Sahabeyi kiram (ra) anlatırlar derler ki! : Aleyeselatu vesselamın çokça yaptığı dualardan biri şuydu : ‘’Rabbenâ âtina fid'dünyâ haseneten ve fil'âhirati haseneten ve kınâ azâbennâr. Birahmetike yâ Erhamerrahimîn’’

Allah'ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru.

Müminin her hali duadır. Zaten mümin kimden isticektir, nereden istiyecektir. Rivayet odur ki :  Sahabeyi Kiram (ra) Ayakkabı bağacakları dahil Allah azze ve celleden istemişlerdir olmadığı zaman, Çünkü Mülkün gerçek sahaibi, o!

Herşeyin sahabi o !

Resulullah efendimiz aleyselatu vesselam,  Dua ederken Hem bu dünya da hem de ahirette afiyet istemiştir.  Dua etmekten sakınan, Dua etmeye tenezzül etmeyen, Allah’a muhtaç olduğunu bilmeyen kişileri Rabbül alemin, Kuran’ı Azim Şan’da  Kafir diye nitelendirmiştir.

Küffarın gideceği yerde Cehennemdir, Estauzubillah.

İnsan, her halinde Allah’a Muhtaç olduğunun farkında olması gerekir. Aldığı her nefesde Allah’a muhtaçtır insan, Duymak için Allah’a muhtaçtır insan, Konuşmak için Allah’a Muhtaçtır insan.
Hayatta olabilmesi için Allah’a muhtaçtır. Var olabilmesi için, Allah’a muhtaçtır.

Onun için insan dergâhı ilahiye ye yönelecek... yani, Allah’ın kapısına yönelecek ki! Bütün, Duaların mercihi ‘’O’’! dur. 

Şeytan bezen insana vesvese verir,  Der ki ben zaten  dua ediyorum, Ama duam kabul olmuyor,  Dua ediyorum, Rabbül alemin zaten duamı kabul buyurmuyor.  Yada günahkar kulum Allah benim duamı kabul mü eder ?

İnsanın dua ederken dikkat etmesi gereken şeyler vardır.  İsteyecek insan isteyecek te! İstemeye de dil gerek,  İstemeye de yürek gerek,  istemeye de gönül gerek. Aleyselatu vesselam buyurur der ki! 

Bir insan yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, Ellerini açar yarabbi yarabbi,  der, bunun duası nasıl kabul olsun.  Rabbül Alemin,  O kendisine açılan eli geri çevirmez, hiç bir şekilde geri çevirmez,  Allah cömerttir.

Bazen Rabbül elemin, İnsanın istediği şeyin aynısını verir,  Ayakkabı mı istedi ?  Rabbül almin o insana Ayakkabı verir.

Bazen Rabbül alemin o insana o insanın istediği şeyin daha hayırlısını verir,  Çünkü İnsan hakkında İnsandan daha fazla bilgiye sahipdir. Alemlerin RABBİ.

Bazen daha hayırlısını verir insan farkına bile varmaz. Bazen Rabbül  Alemin o duanın sebebi ile o duanın vesilesi ile, başına gelcek bir musübeti kaldırır kuldan, bazen de Rabbül Alemin, Dünya da hiç birşey vermez o duanın karşılığı olarak, ahirette cennet olarak verir.  Tek  bir duanın karşılığı olarak.  ÇÜNKÜ ALLAH CÖMERTTİR. Azze ve Celle.

Ona bir el kaldırıldığı zaman, ondan istendiği zaman, Rabbül Alemin o eli geri çevirmez, ondan istendiği zaman onun şanı büyüktür,

Duanın şetrefilli olmasına gerek yoktur aslında dua içten yapılmalı, Duanın gönülden gelmesi gerekir,  Resulullah aleyselatu vesselam,  böyle buyurur,  Der ki! :

Rabbul Alemin, oynak ve gafil kalpden duayı kabul etmez, İnsan kimi kandırır ?  İnsan, çevresinde ki insanları kandırır,  zorlasa belki kendinide kandırır. Ama insan Allah’ı kandırabilir mi...

Allah’ Azze ve Celle, oynak ve gafil kalpden duayı kabul etmez der... Aleyselatu vesselam.

Onun için insanın , dedik ya Elinin kıblesi, duanın kıblesi Sema’dır.  Dua da, gönlün kıblesi Allah’tır azze ve celle.  Dil söyler, dil söylemesi gerekir, Dilin duası gerekir,  ama Kalpde olmaz ise Gönülde olmaz ise,  Gönülden söylenmez ise,  Sadece dilde kalır.  Semaları aşmaz, Arşa ulaşmaz. İnsanın dua ederken kime iltica ettiğinin farkında olması gerekir.  İltica  ettiği, Kendisini yaratan, Kendisine şekil veren, kendisine hayat veren,  Alemlerin rabbine,  iltica eder, bunun  farkında olması gerekir,   insan ki.... o duanın gerçek karşılığını bulsun. 

Ve dua sadece bu dünya için yapılmaz, sadece bu dünya için yapılmadığı gibi, sadece ahiret içinde yapılmaz.  Çünkü bizler  Resulllah Aleyselatu Vesselamı görüyoruz,  onu örnek alıyoruz,  ve biliyoruz ki ! Dünya üzerinde ne zaman bir dara düşseler, ne zaman bir sıkıntıları olsalar sürekli Allah’a iltica etmişler, Sürekli Allah’a dua etmişler.

Hz Eyyup, Alâ Nebiyyina ve Aleyhissalâtü Vesselâm' Hasta olduğunda sebeplere  yapıştı, ama Allaha dua etti,  Hz İbrahim Alâ Nebiyyina ve Aleyhissalâtü Vesselâm' ateşe atıldığında Allah’a iltica etti.  Hz Yunus Alâ Nebiyyina ve Aleyhissalâtü Vesselâm'  Balina’nın midesine düştüğünde Allah’a iltica etti. Hz. Muhammed Mustafa. (Sav) hayatının her anında Allaha iltica etti. Ve Rabbül alemin, onları yardımsız bırakmadı.  Açılan eli geri çevirmedi.. Bazen insan imtihana girer, Farklı düşünür, farklı algılar, farklı tefekkür eder, ama Allah azze ve celle, O kendisine uzanan eli, kendisine açılan eli, kendisine yönelen kalbi, boş bırakmaz, onu boş çevirmez, yani, duanın hiç bir şeyi boş değildir.  Duanın kendisi ibadettir.. Kendisi Allah’a kulluktur.

Bir insan, ne kadar aciz olduğunu bilirse,  Allah’ın o kadar azametini bilir, Bir insan, Allah’a karşı ne kadar aciz olur ise, böbürlenmez ise, kibirlenmez ise, Rabbül Aleminin o kadar rahmetini bilir, imanı pekişir, imanı kuvvetleşir, insanın ne kadar imanı kuvvetleşir ise, Rabbül alemine o kadar iltica eder, yani ez cümle,  Dua Allaha’a kulluğun kendisidir, Dua, Bütün ibadetlerin de mayasıdır. Bizler, Sahurumuzu dua ile yaparız, iftarımızı dua ile yaparız, açarız.

Oruçlu olduğumuz bütün hallederde bize yakışan, Dilimizden kıybetin, çekiştirmenin, kavganın, gürültünün, sövmenin , çıkması değil, mümine yakışan, o oruçlu ağıza yakışan, o temiz ağıza yakışan,  Allahadua etmektir ki, O ağızdan çıkaqn her duayıda Rabbül Alemin,. Kabul eder. ALeysalatu vesselam öyle buyurur.

İnsanın duasının kabul olduğu yerlerden biride, insanın iftarını açtığı andır. Çünkü Allah için yapmıştır,
Çünkü acizdir, çünkü muhtaçtır, ve bilir ki!  Allah  ‘’ SAMETTİR’’  Herşey ona muhtaçtır.  Ama o kimseye muhtaç değildir.  Bizler Allah’tan
Resullah  Aleyvesselam neyi istediyse istiyoruz.  Bizler, Allahtan Resullah  (sav)  neden sakınmışsa sakınıyoruz.  Bütün duaların toplamı.  Bütün duaların güzelliği de budur.  ALeyselatu Vesselam nasıl dua edileceğini soran birisine, Bu dünya dan da Allah’tan afiyet iste,  Ahirette de Allah’tan afiyet iste demiştir.  Rabbül alemin, Bize bu dünya da Ahirette de güzellikler ihsan eğlesin,  Rabbül alemin,  Ellerimizin dua üzere birleştiği gibi , Gönüllerimizin de dua üzerine birleşmesini nasip eğlesin, Rabbül alemin Öldükten sonra, bizim için dua edecek salih evlatlar, yetiştirmeyi hepimize nasip eğlesin, 

Ve ahiru davana enil hamdülillahi rabbil alemiyn


 

 











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder